Radyasyon Sistiti Belirtileri ve Tedavisi
Radyasyon sistiti (mesane yanması), mesane kanseri veya başka kanser tedavileri nedeniyle uygulanan ışın tedavisini (radyoterapi) mesaneye zarar vererek iltihaplanmasına ve hücresel düzeyde hasara yol açmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle, primer mesane kanserinin tedavisi veya mesaneyi çevreleyen diğer organlardaki tümörlerin (kolon, rektum, yumurtalıklar, rahim, prostat) tedavisinde uygulanan pelvik radyasyon sonrasında görülür. Radyasyonun neden olduğu hasar, tedavinin tamamlanmasından kısa bir süre sonra (akut) veya birkaç yıl sonra (gecikmiş) gelişebilir.
Radyasyon sistiti, mesane dokusunda farklı seviyelerde işlevsel bozulma ve tahrişe neden olabilir. Hafif semptomlar arasında artan idrara çıkma sıklığı, aciliyet ve dizüri yer alırken, bu belirtiler zamanla geçebilir. Şiddetli semptomlar arasında ise idrar tutamama, makroskopik hematüri (kanlı idrar), fistül oluşumu ve nekrotik mesane dokusu bulunur. Bu hastalık, kanser tedavisi gören bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir ve bu yüzden tedavi süreci titizlikle yönetilmelidir.
Radyasyon Sistiti Nedir?
Radyasyon sistiti, kanser tedavisinde kullanılan pelvik bölge radyasyonunun mesane üzerinde oluşturduğu iltihaplanma ve hasarı tanımlar. Genellikle mesane kanseri veya mesaneyi çevreleyen organlardaki (kolon, rektum, rahim, prostat, yumurtalıklar) tümörlerin tedavisinde uygulanan radyasyon sonrası gelişir. Radyasyon, mesane dokusundaki hücreleri tahrip eder, damar yapısında hasar meydana getirir ve bu da idrar kesesinde ödem, fibroz ve nekroz gibi değişikliklere yol açar. Semptomlar, hafif idrar sıklığı ve aciliyet gibi erken belirtilerden, daha ciddi durumlar olan idrar tutamama, hematüri (kanlı idrar) ve fistül oluşumuna kadar ilerleyebilir. Tedavi, semptomların şiddetine göre değişir ve genellikle antikolinerjik ilaçlar, mesane irrigasyonu veya daha ileri tedavi yöntemlerini içerebilir.
Radyasyon Sistiti (Mesane Yanması)Neden Olur?
Radyasyon, kanser hücrelerini öldürme ve mitozu engelleme yeteneği nedeniyle tedavi için kullanılır, ancak bu etki sağlıklı hücreler üzerinde de görülür. Radyasyon, mesane dokusunun normalde hızla bölünen hücrelerine de zarar vererek bu hücrelerin kromozomlarının bölünmesini engeller. Ayrıca, damarları etkileyerek kan akışını azaltır ve bu da doku nekrozuna yol açabilir.
Radyasyon Sistiti Belirtileri
Radyasyon sistiti, tedavi sonrasında genellikle 6 ay içinde ortaya çıkar, ancak bazen yıllar sonra da gelişebilir. Gecikmiş radyasyon etkilerinin insidansı %5 ila %10 arasında değişmektedir ve şiddetli hematüri %5 ila %8 oranında görülür. Kadınlar erkeklere göre daha az risk altındadır, ancak erkeklerde daha sık görülebilir.
Radyasyonun mesane üzerindeki etkileri;
- Mesanenin içini döşeyen ürotelyum tabakasında , hücrelerin birbiriyle olan bağlantıların bozulması, hücrelerde şişme ve DNA bölünmesinin engellenmesi.
- Ödem ve kan damarlarında kuruma nedeniyle damar yapısının bozulması.
- damarlarda tıkanmaya neden olarak, bağdokusu ve kolajen birikiminde artış ve mesane kaslarında ödem gibi etkilerle mesane kasının zarar görmesi.
Radyasyon Sistiti Tanısı
Radyasyon sistitinin değerlendirilmesinde, semptomların şiddeti ve hastanın geçmişi göz önünde bulundurulmalıdır. Semptomların şiddeti, Radyasyon Terapi Onkoloji Grubu (RTOG) tarafından derecelendirilebilir. Bu değerlendirme, mikroskobik hematüri gibi hafif belirtilerden, şiddetli idrar kaçırma, nekroz ve fistül gibi daha ciddi komplikasyonlara kadar değişebilir. Ayrıca, idrar kültürü, sitoloji ve kan testleri gibi başlangıç testleri ile enfeksiyon ve kanser dışlanmalıdır.
Radyasyon sistiti, başka hastalıklarla karışabilir. Bunlar arasında pelvik kanser, enfeksiyon, böbrek hastalıkları, mesane taşları ve pelvik taban bozuklukları bulunur.
Radyasyon Sistiti Tedavisi
Radyasyon sistitinin tedavisi, semptomların şiddetine bağlı olarak değişir. Hafif vakalarda, antikolinerjik ilaçlar ve mesane yıkanması gibi şikayetleri gidermeye yönelik tedaviler yeterli olabilir. Şiddetli vakalarda, mesane içine şap veya gümüş nitrat ile fülgürasyon yapılabilir. Ayrıca, hiperbarik oksijen terapisi (HBOT) son yıllarda önemli bir tedavi seçeneği olarak ortaya çıkmıştır. Bu tedavi, kan akışını yeniden sağlayarak iyileşmeyi teşvik eder ve patolojik süreci durdurma potansiyeline sahiptir.
Radyasyon sistitinin tedavisinde sağlık ekibinin işbirliği kritik öneme sahiptir. Tüm sağlık hizmeti sağlayıcılarının, bu hastaların tedavisinde doğru semptomları tanıması ve erken müdahale etmeleri gerekir. Meslekler arası bir yaklaşım, tedavi sürecinde hasta güvenliğini artırabilir ve sonuçları iyileştirebilir. Erken tespit ve müdahale, hastaların yaşam kalitesini koruyarak daha iyi sonuçlar elde edilmesine yardımcı olur.
Sonuç
Radyasyon sistiti, kanser tedavisinde kullanılan radyasyonun mesane dokusunda yol açtığı iltihaplanma ve hasarın bir sonucu olarak ortaya çıkar. Semptomlar, tedavi edilen bölgenin türüne ve radyasyonun etkisine göre değişiklik gösterir, hafif idrar sıklığı ve aciliyet gibi erken belirtilerden, idrar tutamama ve nekrotik dokulara kadar ilerleyebilir. Bu durumun yönetimi, semptomların şiddetine bağlı olarak değişir ve genellikle semptomatik tedavi, mesane irrigasyonu, antikolinerjik ilaçlar veya daha ileri tedavi yöntemleri içerir. Erken tespit ve tedavi, hastaların yaşam kalitesini iyileştirmede önemli bir rol oynar. Radyasyon sistitinin tedavisinde sağlık ekibinin işbirliği, etkili bir bakım sağlamak ve komplikasyonları önlemek için kritik öneme sahiptir.
Kaynak: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK470594/
Prof. Dr. Yusuf İLBEY
Üroloji Doktoru