Beslenme ve Mesane Kanseri İlişkisi
- Beslenme ve Mesane Kanseri İlişkisi
- Beslenme ve Mesane Kanseri İlişkisinde Sebze ve Meyve Tüketimi
- Akdeniz Diyeti ile Beslenme ve Mesane Kanseri
- Hayvansal Protein ve İşlenmiş Etlerin Mesane Kanseri Üzerine Etkisi
- Tuz, Közde Et ve Diğer Risk Faktörleri
- D vitamini ve Antioksidanların Mesane Kanserinden Koruyucu Etkisi
- Çay, Kahve, Obezite ve Mesane Kanseri İlişkisi
- Yapay Tatlandırıcılar ve Mesane Kanseri Riski
- Sonuç
Beslenme ve mesane kanseri arasındaki ilişkiyi merak ediyorsanız bu yazıyı okumaya devam edin. Mesane kanseri, idrar yoluyla atılan besin ve artıklarının uzun süre mesanenin içini döşeyen tabaka (ürotelyum) ile etkileşime girmesi nedeniyle çeşitli beslenme faktörleriyle ilişkili diye bir takım araştırmalar yapılmıştır. Bu makale, beslenmenin mesane kanseri yapıcı veya mesane kanserinden koruyucu etkilerini araştıran mevcut çalışmaları incelemeyi amaçlamaktadır. Diyetle alınan besinlerin mesane kanserine neden olabileceği üzerine birçok çalışma yapılmıştır. Ancak bulunan sonuçlar çelişkilidir. Sebze ve meyve açısından zengin bir diyetin mesane kanserini önleyici bir etkisi olduğu bildirilmekle birlikte, beslenme tarzlarının mesane kanseri oluşumu üzerine etkisi hakkında net bir görüş bulunmamaktadır.
Beslenme ve Mesane Kanseri İlişkisi
Beslenme, kanser dahil pek çok hastalığın gelişiminde önemli bir faktör olarak kabul edilmektedir. Mesane kanseri de, genetik faktörler, çevresel etmenler ve yaşam tarzı alışkanlıklarıyla etkileşim içinde gelişen bir hastalık olup, beslenme alışkanlıklarının bu süreçteki rolü son yıllarda artan bir şekilde araştırılmaktadır. İdrar yoluyla atılan besin maddeleri ve onların artıklarının mesane mukozasıyla etkileşime girerek kanser gelişimine zemin hazırlaması, bu ilişkiyi anlamada önemli bir noktadır. Bununla birlikte, beslenme alışkanlıklarının mesane kanseri üzerindeki etkisi hala tartışmalı ve çelişkili sonuçlara sahiptir.
Beslenme ve Mesane Kanseri İlişkisinde Sebze ve Meyve Tüketimi
Beslenme ve mesane kanseri arasında ilişkiyi açıklamak için yapılan çalışmalar, özellikle sebze ve meyveden zengin diyetlerin mesane kanseri riskini azalttığını bildirmektedir. Sebzeler ve meyveler, polifenoller, antioksidanlar ve detoksifikasyon süreçlerinde rol oynayan enzimler gibi biyolojik aktif bileşikler açısından zengindir. Bu bileşikler, nitrözaminlerin detoksifikasyonuna yardımcı olur ve DNA’daki oksidatif hasarın önlenmesinde rol oynar. Öne çıkan besin grupları arasında özellikle turpgiller, narenciye, elma, çilek ve domates gibi gıdalar yer almaktadır. Bu gıdaların içerdiği bileşiklerin, mesane kanserine karşı koruyucu bir etki gösterdiği düşünülmektedir.
Akdeniz Diyeti ile Beslenme ve Mesane Kanseri
Akdeniz tipi beslenme, zeytinyağı, taze sebzeler, meyveler ve tam tahıllar gibi sağlıklı gıdalar içerdiği için düşük kanser riski ile ilişkilendirilen bir diyet tarzıdır. Yapılan araştırmalarda, Akdeniz tipi beslenme ve mesane kanseri arasındaki ilişki incelendiğinde, bu beslenme tarzının kanser riskini düşürebileceği bulgularına ulaşmıştır. Ancak, bu konuda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.
Hayvansal Protein ve İşlenmiş Etlerin Mesane Kanseri Üzerine Etkisi
Hayvansal protein alımının bitkisel proteine göre daha yüksek olması, mesane kanseri riskini artırabilir. Özellikle işlenmiş kırmızı etlerin tüketimi ile mesane kanseri riski arasında bir ilişki bulunduğu bildirilmiştir. Bununla birlikte, hayvansal ürünlerin fazla tüketiminin mesane kanseri riskini arttırdığına dair mevcut bulguların kesinliği hala sorgulanmaktadır.
Sosis, salam, sucuk gibi işlenmiş etlerdeki nitrat ve nitrit gibi koruyucu maddeler, mesane kanseri riskini artırabilir. Kırmızı etin fazla tüketimi de mesane kanseri riskini artırabileceği düşünülmektedir. Bu etlerdeki doymuş yağ ve demir içeriğinin kanserojen etkisi olabilir.
Tuz, Közde Et ve Diğer Risk Faktörleri
Yüksek tuz alımı, közde et, domuz eti ve salamura sebzeler gibi bazı gıdaların mesane kanseri riskini artırabileceği öne sürülmektedir. Ayrıca, soya ve bazı baharatlar da bu risk faktörleri arasında sayılmaktadır. Bu besinlerin içerdiği zararlı bileşiklerin ürotelyum üzerinde olumsuz etkiler yaratarak kanser gelişimine zemin hazırladığı düşünülmektedir.
D vitamini ve Antioksidanların Mesane Kanserinden Koruyucu Etkisi
Selenyum, çinko, A, C, ve D vitamini gibi antioksidanların, mesane kanserine karşı koruyucu etkileri olduğu düşünülmektedir. Özellikle yüksek D vitamini seviyelerinin, mesane kanseri riskinde azalmaya yol açtığı bildirilmiştir. Bu vitamin ve minerallerin, ürotelyum hasarını önleyerek kanser oluşumunu engelleyebileceği düşünülmektedir.
Çay, Kahve, Obezite ve Mesane Kanseri İlişkisi
Beslenme ve mesane kanseri arasında ilişkiyi açıklamaya yönelik çalışmalarda, çay ve kahve tüketiminin, mesane kanseri riski ile ilişkilendirilmesi konusunda çelişkili sonuçlar bulunmaktadır. Çay ve kahve tüketiminin mesane kanseri riskini artıran faktörlerle birlikte olduğu, ancak sigara içmenin de bu ilişkiyi etkileyebileceği ifade edilmiştir. Öte yandan, obezitenin mesane kanseri riskini artırabileceği, yapılan bir meta-analizle doğrulanmıştır. Vücut kitle indeksindeki artış, mesane kanseri riskini %4,2 oranında artırmaktadır. Bu risk artışı, sigara, fiziksel aktivite, alkol ve diyet gibi faktörlerden bağımsız olarak gözlemlenmiştir.
Yapay Tatlandırıcılar ve Mesane Kanseri Riski
Yapay tatlandırıcılar, özellikle sakarin ve siklamat, deneysel çalışmalarda mesane kanseri oluşturabilme potansiyeline sahip olarak incelenmiştir. Ancak, insanlarda bu tatlandırıcıların kanserojen etkileriyle ilgili yeterli veri bulunmamaktadır.
Sonuç
Beslenme ve mesane kanseri riski arasındaki ilişki karmaşık ve bir çok faktöre bağlıdır. Sebze, meyve, zeytinyağı ve Akdeniz diyeti gibi sağlıklı beslenme alışkanlıkları, mesane kanseri riskini azaltabilirken, işlenmiş etler, kırmızı et ve tuzlu gıdalar gibi besinler mesane kanseri riskini artırabilir. Bununla birlikte, beslenme alışkanlıklarının mesane kanseri üzerindeki kesin etkilerini belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Sağlıklı bir beslenme tarzı, genel sağlık için olduğu gibi mesane kanserine karşı da koruyucu bir etki gösterebilir.
Prof. Dr. Yusuf İLBEY
Üroloji Doktoru
Kaynaklar